Rusya’dan doğal gaz sevkiyatının düşmesi ve ambargo kararlarının etkisiyle, Avrupa’daki doğal gaz krizinin kış sezonunda daha da derinleşmesi bekleniyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 24 Şubat’ta başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı öncesinde Avrupa, tükettiği doğal gazın yaklaşık yüzde 40’ını Rusya’dan ithal ediyordu.
Rus gazını Avrupa’ya taşıyan ana boru hatlarında savaşın ardından yaşanan “teknik” sorunlar nedeniyle ülkeden yapılan sevkiyat önemli oranda düşüş gösterdi.
Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderdiği doğal gaz miktarı, mayısta yarı yarıya azalarak günlük 41 milyon metreküp seviyesine inerken, aynı dönemde Yamal-Avrupa boru hattı üzerinden sevkiyatlar da yaptırımlar gerekçe gösterilerek Gazprom tarafından durdurulmuştu.
Rus gazını Avrupa’ya taşıyan önemli bir diğer boru hattı Kuzey Akım’da yaşanan teknik sorunlar ise Rusya ve Almanya arasındaki karşılıklı suçlamaların devam etmesiyle hala çözüme kavuşturulamadı. Gazprom, 25 Temmuz’da yaptığı açıklamada, ekipmanlarda gerekli bakımların yaptırımlar nedeniyle yapılamadığına işaret ederek, Kuzey Akım üzerinden Avrupa’ya giden doğal gaz akışını kapasitenin yüzde 20’sine düşürdüğünü duyurmuştu.
Rusya ayrıca, Batılı ülkelerin kendisine yönelik yaptırımları nedeniyle yürürlüğe koyduğu “rubleyle ödeme” sistemine uymadıkları gerekçesiyle Letonya, Polonya, Bulgaristan, Danimarka, Finlandiya ve Hollanda’ya doğal gaz sevkiyatlarını da tümüyle durdurma kararı aldı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, Avrupa Birliği (AB), Rusya’dan geçen yılın temmuz ayında günlük yaklaşık 300 milyon metreküp gaz ithal ederken, bu miktar Temmuz 2022 itibarıyla 100 milyon metreküpün altına indi. Böylece, AB’nin Rusya’dan aldığı doğal gaz miktarı bir yılda yüzde 70 azaldı.
AB, doğal gaz depolarını doldurmaya çalışıyor
AB, Rusya ile doğal gazda yaşanan sorunların yanı sıra yer altı depolarında azalan rezervlerini de talebin güçlü şekilde arttığı kış mevsiminden önce doldurmak istiyor.
Gas Infrastructure Europe (GIE) verilerine göre, Avrupa’daki yer altı doğal gaz depolama tesislerindeki doluluk oranı 13 Ağustos itibarıyla yüzde 74 seviyesinde bulunuyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, geçen ay yaptığı açıklamada, Avrupa’nın 1 Ekim’de başlayacak kış sezonu öncesinde depolama tesislerini yüzde 90’ın üzerinde doldurması gerektiği, bu durumda bile sezonun ikinci yarısında arz kesintileriyle karşı karşıya kalınabileceği değerlendirmesinde bulundu.
AB, Rusya’nın gaz vanalarını tamamen kapatması ihtimaline karşı enerji tasarrufu için hazırladığı gaz acil durum planını 9 Ağustos’ta hayata geçirdi. Planla, AB ülkelerinin Mart 2023’ün sonuna kadar gaz tüketimini, son 5 yıldaki ortalama tüketime kıyasla gönüllü olarak yüzde 15 azaltmaları öngörülüyor. Bunun yeterli olmaması durumunda tasarruf önlemlerinin zorunlu hale getirilmesi planlanıyor.
AB Komisyonu, bu kapsamda yıllık 45 milyar metreküp doğal gaz tasarrufu sağlamayı hedefliyor.
Doğal gazın alternatiflerinde de açık yaşanıyor
Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov, AA muhabirine, doğal gazla ilgili sorunların Avrupa’nın attığı adımlar nedeniyle yaşandığını söyledi.
Almanya ve Polonya’da Gazprom’a ait altyapılara yönelik atılan adımların doğal gaz sevkiyatlarında sorunlara neden olduğunu belirten Simonov, “Doğal gazın yerine petrol ve kömür kullanılabilir ancak bunlar da mevcut değil. Avrupa her şeyi ne pahasına olursa olsun satın almaya çalışıyor ancak Avrupa’nın enerjideki dönüşüm kapsamında kömür, petrol ve gaz sektörlerine saldırması nedeniyle bu sanayilerde yatırım sıkıntısı yaşanmıştı. Bu da başka bir hataydı. Artık piyasada enerji fazlası yok.” dedi.
Simonov, Gazprom’un söz konusu sorunları çözemeyeceğini dile getirerek, “Yer altı gaz depolama tesislerine el mi konuldu? Onları kendiniz doldurun. Türbinler yaptırımlar altında mı? Kuzey Akım üzerinden sevkiyatlar azalır. Örneğin, TürkAkım tam kapasite çalışıyor. Türkiye, Sırbistan ve Macaristan’a karşı tüm yükümlülükler yerine getirilecektir. Bulgaristan Rus gazını almayı reddediyor ve bu onların sorunu, bırakın çözsünler.” diye konuştu.
Simonov, Avrupa’daki doğal gaz fiyatlarının 1000 metreküpte 2000-2200 dolar seviyesinde olduğuna dikkati çekerek, “Asya’daki fiyatlar 1600 dolar düzeyinde. Boşta doğal gaz bulunmuyor. Avrupa’nın fiyatları düşürmesinin tek bir yolu var. Enerji sektörünü politize etmeyi bırakıp normal ticarete geri dönmek. Örneğin, Kuzey Akım 2’nin başlatılmasını engelleyen nedir? Sonuç olarak, tüm dünya acı çekiyor, Avrupa her yerde gaz satın alıyor ve gaz fiyatlarını artırıyor.” ifadelerini kullandı.
Yüksek gaz fiyatlarında yapılabilecekler sınırlı
Avrupa Politikaları Çalışmaları Merkezi (CEPS) Yönetim Kurulu Üyesi Daniel Gros da yaklaşan kış öncesinde Avrupa’nın, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) başta olmak üzere alternatif doğal gaz kaynaklarına yönelmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu krizin aşılması için çok büyük planlara ihtiyaç olmadığını vurgulayan Gros, “Hükümetler, fiyatların piyasayla birlikte artmasına izin verirse, genel olarak gaz ve enerjiden tasarruf etmek için güçlü teşvikler olacaktır. Bu, Avrupa’da kışı geçirmek için yeterli olmalıdır. Yoksul insanlar doğrudan yardımlarla korunabilir, ancak tasarrufları teşvik etmek için yüksek bedeli onlar bile ödemelidir.” diye konuştu.
Gros, Avrupa ve Asya’nın sınırlı LNG havuzu için rekabet ettiğini belirterek, “ABD’nin LNG’yi Avrupa’ya mı yoksa Asya’ya mı ihraç ettiği önemli değil. Avrupa’nın kısa vadede gaz üzerindeki fiyat baskısını azaltmak için yapabileceği hiçbir şey yok. Uzun vadede daha fazla yenilenebilir enerji ve diğer ülkelerden daha fazla sevkiyat yardımcı olacaktır.” dedi.
“Depolama tesisleri sabit gaz arzı olduğu sürece verimli çalışır”
Rusya Hükümeti Finans Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Uzmanı Stanislav Mitrahoviç de Avrupa’nın sanayisini korumak ve Rusya ile doğal gaz arzı konusunda uzlaşmak arasında seçim yapmak zorunda kalacağını ifade etti.
Doğal gaz depolama tesislerinin kış mevsiminde sabit bir gaz arzı olduğu sürece verimli çalıştığına dikkati çeken Mitrahoviç, “İstikrarlı bir tedarik olmadan depolama tesisleri yalnızca tüketicilerin sorunlarını hafifletir, ancak çözmez. Örneğin Polonya’da depolama tesisleri neredeyse dolu ancak kapasiteleri 3 milyar metreküp, ülkenin yıllık tüketimi ise yaklaşık 20 milyar metreküp.” diye konuştu.
Mitrahoviç, Avrupa’nın, Rus gazının yakında gereksiz hale geleceğini açıklamasının ardından Rusya’dan istikrarlı bir doğal gaz tedariki beklemelerinin ise zorlu bir süreç olduğunu söyledi.
Mitrahoviç, “Avrupa, sanayisizleşme yolunu izlemek zorunda kalacak. Enerji yoğun tesisler Avrupa’yı daha ucuz enerjiye sahip ülkeler için terk edecek. Örneğin, Türkiye. Türkiye bölgenin sanayi lideri olma şansına sahip olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar kapalı.