Arzu Yanardağ açıkladı: Tacize uğradım, ahlaksız teklifler aldım

İnönü Üniversitesi tarafından düzenlenen 13'üncü Uluslararası Kısa Film Festivali'ne katılan oyuncu Arzu Yanardağ kadın olmanın dünyanın her yerinde çok zor olduğunu ifade ederek sektörde yaşadıklarını anlattı.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Habertürk’ten Ferdi Durdu’nun haberine göre; İnönü Üniversitesi tarafından düzenlenen 13.Uluslararası Kısa Film Festivali’ne katılan Yanardağ, ‘Türk sinema sektöründe kadın oyuncu olmak’ konulu söyleşiye katıldı.

Pandemi sürecinin her sektörü olduğu gibi sinema sektörünü de etkilediğini ifade eden Yanardağ, “Gerçekten çok kötü filmler var. İşin aslı artık sinemaya gittiğimizde seçim yapmak istediğimizde bir Türk filmi tercih etmiyoruz. Çünkü genelde o sinema salonuna girip çok kötü işler izleme olasılığımız çok yüksek. İyi işlerin dijital kanallarda yayınlanıyor olması ve izleyiciye daha kolay ulaşması da buna bir etken. Ama ben yine toparlayacağına inanıyorum çünkü yine güzel işler var ancak çok da görünür olmuyor, 1-2 hafta vizyonda kalıyor. Hani çok da izleyiciye ulaşması mümkün olmuyor. Ama iyi ki bu festivaller var. Çünkü festivaller çok iyi filmlerin izleyiciye ulaşması için gerçekten çok değerli. Festivalleri takip etmek ve tavsiye üzerine iyi filmlere gitmek yeterli diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

 

Yanardağ, sosyal medyada fenomen olan kişilerin sinemada başrolde yer aldığı eleştirisinde bulunarak, “Halbuki sinema bambaşka bir şey. Burada birkaç örneğin dışında çok kötü işlerin yapıldığına da hepimiz şahit oluyoruz. Ama yine de ben bunların uzun vadede sinemayı çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü bizim sinemamız gerçekten çok kaliteli ve çok iyi işler yapılıyor. Hem yurt içi hem de yurt dışında festivallerde çok iyi temsil ediliyor. Çok değerli yönetmenlerimiz ve kıymetli oyuncularımız var. Popüler kültürün bunları yok edeceğine inanmıyorum” diye konuştu.

“Kadın olmak sadece sinema sektöründe değil, bütün sektörlerde hatta dünyanın her yerinde çok zor” diyen Yanardağ, şunları söyledi:

Çünkü biz maalesef erkek egemen toplumlarda yaşıyoruz, ülkemizde öyle. Birçok ülkede öyle, hatta dünyada kadın egemen toplum var mı, bilmiyorum. Bu da gerçekten kadının kendi kimliğini ortaya çıkarmak için bir savaş vermesine sebep oluyor. Ben de çok uzun yıllardır bu camianın içerisindeyim. Türlü türlü mobbinge, tacize, hatta ahlaksız teklife de uğradım. Bunlar tabii ki çok sevimsiz, hiçbir insanın başına gelmemesi gereken şeyler. Ama ben şimdi gençlerden gerçekten çok umutluyum. Bana ümit veriyorsunuz. Çünkü benim gençliğim zamanında bunları ortaya atmaya, paylaşmaya, birileriyle konuşmaya çok korkardık. Piyasadan silinme korkusu vardı. Arkamızın sağlam olmaması bizi bazı endişelere sürüklerdi. Ama şimdi ben yeni nesille gerçekten çok gurur duyuyorum. Çünkü hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmuyorsunuz, cesursunuz ve attığınız adımın çok farkındasınız. O yüzden bu düzenin de genç insanlar sayesinde değişeceğine inanıyorum. Zaten halihazırda da değişiyor. Eskiden bir elin parmaklarını geçmeyecek sinema yıldızları vardı. Bu kadınlar, yerlerini sağlamlaştırmak ve piyasadan silinmemek için kelli felli, arkası sağlam güçlü adımları hayatlarına almışlar. Şimdiki dönemde hiç öyle bir mecburiyetiniz yok çünkü artık kadınlar tek başına güçlü ve ayakları yere sağlam basıyor.”

 

“PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ALDIM”

Yanardağ, “Çok zorlandığınız ya da tepki aldığınız bir sinema oyunu oldu mu?” sorusuna, “Çok uzun seneler önce ‘Dövme’ diye bir tiyatro oyununda rol aldım. Ensest bir hikâye anlatıyordu. Hatta o dönemde insanların bir hayli tepkisiyle karşılaştı. “Türkiye’de böyle bir şey var mı, bunun oyununu oynuyorsunuz?” diyenler oldu. Tabii ki maalesef var. O süreçte ben o kızın hikayesinden çok etkilenmiştim çünkü bunun çok daha korkunç örnekleri var. O dönemde psikolojik danışmanlık almam gerekti” cevabını verdi.

 

 

“KIZIMIN BU SEKTÖRDE OLMASINI İSTEMEM”

Kızının oyunculuk yapmasını istemediğini ifade eden Yanardağ, “Doğru meslek ama yanlış ülke olduğuna inanıyorum maalesef. Telif hakları yasası halen gerçekleşmedi. Bu yasanın çıkmasını yıllarca bekleyen ve bunu göremeden vefat eden birçok büyük oyuncu abilerimiz, ablalarımız var. İnsanlar yoksulluk içerisinde vefat ettiler. Onlar yoksulluk içerisinde bir şeylerle uğraşırken televizyonlarda sürekli onların oynadığı filmler dönüyor. Müzik piyasası bunu başardı ama sinema sektöründe maalesef böyle bir şey yok. Yeteneği olmasa da istemesi ve hedefine ilerlemesi çok önemli. Gerçekten sadece Türkiye değil dünyada da bu var; sen çok donanımlısın yeteneklisin, aynı zamanda güzelsin, bu işi seviyorsun, castta iyi bir performans sergiledin ama yönetmen orada seçerken tanıdığı, tanıdığının tanıdığı, tanıdığının tanıdığının tanıdığını tercih ediyor ve sen o yeteneğinle, başarınla evde oturmaya devam ediyorsun. Onun geleceği bir kişinin ağzından çıkacak iki kelimeye bakmamalı. O yüzden bu sektörde olmasını istemem” ifadelerini kullandı.

Arzu Yanardağ açıkladı: Tacize uğradım, ahlaksız teklifler aldım

Yorumlar kapalı.