CHP’li Karaca’dan Seçim Kanunu teklifine tepki: Dört yıl önce doğru bulmadığınız bir sisteme, bugün ‘Doğru’ diyorsunuz

Seçim mevzuatında değişiklik öngören kanun teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, görüşmeler sırasında; “2018 yılının üstünden dört yıl geçti, dört yıl önce doğru bulmadığınız bir sisteme, yönteme bugün ‘Doğru’ diyerek ‘Yeniden eskiye dönüyoruz’ diyorsunuz” dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AKP ve MHP’nin hazırladığı “Milletvekili Seçim Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “İstanbul Sözleşmesi’nde yürütme cumhurbaşkanı ama seçimlerde yürütme değil böyle bir şey olabilir mi?” dedi. CHP’li Gülizar Biçer Karaca’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“2018 yılında Seçim Kanunu’nda bir değişiklik yapıldı, o Seçim Kanunu değişikliğinde ben milletvekili değildim ve dedim ki: ‘Bu Seçim Kanunu’nda eksik olan bir şey var da ondan mı yeniden değişiklik yapılıyor?’ 190 sayfayı aşkın bir tutanak var, hepsini tek tek okudum, bu kanun teklifinin gerekçesini okudum; sonra, kanun teklifinin gerekçesi ile bizim tutanaklardaki konuşmalarımızın, fikirlerimizin, önerilerimizin ne kadar örtüştüğünü gördüm. O zaman, ‘Bu sistem doğru değil, bu önerdiğiniz sistem doğru değil, bu milletvekili hesaplama yöntemini de doğru bulmuyoruz’ demişiz, doğrularını da anlatmışız. Şimdi bu kanun teklifinin gerekçesine baktım, gerçekten bizim o günkü konuştuklarımızı bugün kanun teklifine gerekçe yapmışsınız. Şimdi ben soruyorum: 2018 yılının üstünden dört yıl geçti, dört yıl önce doğru bulmadığınız bir sisteme, yönteme bugün ‘Doğru’ diyerek ‘Yeniden eskiye dönüyoruz’ diyorsunuz. Ama neden dört yıl boşa gitti? Neden tekrar bu zamanlamayı bu hâle getiriyorsunuz?

“İTTİFAKA VERİLEN OY HANGİ PARTİYE SAYILACAK”

Teklifle, 2839 sayılı Kanun’un 34’üncü maddesini değiştiriyorsunuz. İttifak içerisindeki siyasi partilerin aldıkları oy oranına göre milletvekili seçilip seçilmeyeceğine karar verilecek değil mi, ona göre hesaplanacak? 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 100’üncü maddesinin on birinci fıkrasının ikinci cümlesini size okuyorum; geçerli oyları tarif ediyor: ‘Bu haller dışında, yalnız ittifak alanı içerisine ‘EVET’ mührünün basıldığı her durumda, bu oy pusulaları da geçerli kabul edilir ve sayım döküm cetvelinde ittifakın ortak oyları sütununa rakamlar birden başlamak üzere, sırasına göre çizilmek suretiyle, ayrı ayrı işaretlenir.’ İttifaka verilen oy, kime, hangi partiye sayılacak?

“NEDEN KIDEMLİ HAKİM UYGULAMASINDAN VAZGEÇİYORSUNUZ?”

‘Yirmi yıllık iktidarız’ diyorsunuz. Yirmi yıldır iktidardasınız, birçok seçim yaşadınız ve yaşadığınız her seçimi bu en kıdemli hâkimlerle yaptınız. Ne oldu? Arkadaşımız ‘Hiçbir seçimde şaibe olmamıştır’ dedi. Hiçbir seçimde şaibe olmadıysa neden o zaman en kıdemli hâkim uygulamasından vazgeçiyorsunuz? Gerekçede, bunu açıklayacak hiçbir cümle yok. Neden değiştiriyorsunuz biliyor musunuz? 2019 seçimlerinde, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul çok içinize oturdu, çok canınızı acıttı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDE YÜRÜTME CUMHURBAŞKANI AMA SEÇİMLERDE YÜRÜTME DEĞİL”

‘Başbakan’ kelimesini kaldırıyorsunuz. Bu ‘Başbakan’ kelimesi kanunda düzenlenirken o kanunun gerekçesinde diyor ki: ‘Tarafsız, adil ve eşit bir seçim yapılması için.’  Şimdi, Başbakan yok değil mi? İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshettiğinizde ya da bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atıp yürürlükten almaya kalktığınızda, biz itiraz ettiğimizde dedik ki: ‘Bunu Cumhurbaşkanı tek imzayla, bir kararla kaldıramaz.’ Siz dediniz ki: ‘Olmaz, o yürütme. Nasıl ki İstanbul Sözleşmesi’ni yürütme, Bakanlar Kurulu imzalamışsa yine, yürütme Cumhurbaşkanı olduğuna göre İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladığı gibi imzadan geri dönebilir.’ İstanbul Sözleşmesi’nde yürütme Cumhurbaşkanı, seçim yasaklarında yürütme değil, böyle bir şey olabilir mi?

“HANİ EŞİTLİK, HANİ TARAFSIZLIK, HANİ ADALET, ADİL SEÇİM”

Şimdi de Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. ‘Başbakan’ çıkartılıyorsa, yürütmenin başıysa ‘Cumhurbaşkanı’ yazılacak; Cumhurbaşkanı da siyaset yasağı yapacak. ‘Başbakan seçime giriyor’ diye yasak geldi’ diyor gerekçede, Cumhurbaşkanı da seçime giriyor. Peki, o zaman nasıl eşit olacak? Biri Cumhurbaşkanı forsuyla, Cumhurbaşkanı uçaklarıyla ve Cumhurbaşkanlığı konvoylarıyla gelecek, seçim meydanında Adalet ve Kalkınma Partisinin bayrakları altında miting yapacak, bütçe nereden gidecek? Cumhurbaşkanlığı bütçesinden. O kimin bütçesi? Milletin bütçesi. Hani eşitlik, hani tarafsızlık, hani adalet, adil seçim?”

 

CHP’li Karaca’dan Seçim Kanunu teklifine tepki: Dört yıl önce doğru bulmadığınız bir sisteme, bugün ‘Doğru’ diyorsunuz

Yorumlar kapalı.