İstanbul ve Cerrahpaşa tıp fakültelerinin asistan hekimleri: “Eşit işe eşit ücret istiyoruz”

Sağlık çalışanlarına gelir artışı sağlayan ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’nin kapsamı dışında kalan asistan hekimler, bugün Türkiye'nin dört bir yanında yaptıkları eş zamanlı basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi. İstanbul'daki eylemin adresi ise İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi oldu. Yönetmelikte düzenleme yapılmazsa iş bırakma eylemleri de dahil olmak üzere hak arayışlarına devam edeceklerini duyuran hekimler, "Eşit işe, eşit ücret istiyoruz" dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği, Resmi Gazete’de 12 Ağustos’ta yayınlanmıştı. Sağlık çalışanlarının gelirlerinde artışı sağlayan yönetmelik, üniversite bünyesinde çalışan asistan hekimleri kapsam dışı bırakmıştı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada, üniversitelerin de kapsama alınacağını söylemiş, YÖK Başkanı Erol Özvar da sorunun en kısa sürede çözümü için çalışma yapıldığını açıklamıştı.

Gelir artışından yararlanamayan üniversite hastanelerinde görevli asistan hekimler, bugün çalıştıkları hastanelerin önünde bir araya gelerek tepkilerini ortaya koydu.

İstanbul’da da Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakültelerinde görev yapan asistan hekimler, saat 12:30’da bir araya geldiler. “Özlük haklarımız için verdiğimiz mücadelede, yaklaşık bir yıl önce bizlere sözler verilmiş, müjdeler duyurulmuştu. Bu sözler yerine getirilmemiş, sürekli oyalanmış ve beklememiz istenmiştir” diyen hekimler, taleplerinin karşılanmaması halinde iş bırakma eylemleri de dahil olmak hak arayışlarına devam edeceklerini duyurdu.

“Bu ek ödemenin çıkarılması ve mağduriyetimizin giderilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz”

Sağlık teknikeri Aydın Erol, uzun dönemdir devletin işleyişinde bir sorun olduğunu, “kervan yolda dizilir” mantığının derinleşerek ilerlediğini savundu.

Erol, şunları söyledi:

Sağlık hizmeti verilirken özellikle pandemi döneminde üniversite hastaneleri, bu ülkenin pandemi sürecinde yüz akıyla çıkması konusunda motor gücü oluşturdu. Üniversite hastaneleri ve aynı zamanda bağlı bulunduğumuz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hem ulusal alanda hem de uluslararası alanda layıkıyla görevini yerine getirdi. Ama bir düzenleme yapılırken bir Sağlık Bakanlığı var, onun bünyesinde olan bir hizmet kolu var. Sağlık iş kolu. Sağlık iş kolunda bir düzenleme yapılıyor, Sağlık Bakanlığı ayrı tutuluyor, aile hekimliği sistemi ayrı tutuluyor, üniversite hastaneleri ayrı tutuluyor ve ona benzer sağlık koluyla ilgili iş kolları ayrı ayrı mevzuatlarla sürekli geciktirilen, sürekli mağduriyet yaratan, sürekli bir tepki oluşturmaya çalışan bir sistemle karşı karşıyayız. Bir gece kararnamesiyle birçok düzenleme yapılırken bir saat içerisinde yapılacak yönetmenlik gerçekten anlaşılır değil. Hâlâ çıkarılmış değil. Neyi bekliyorsunuz? Yetkilileri, bir an önce bu ek ödemenin çıkarılması ve mağduriyetimizin giderilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.
Asistan hekimlerin hazırladığı ortak basın açıklamasını ise psikiyatri asistanı Osman Demirci okudu. “Eşit işe eşit ücret istiyoruz” diyen asistan hekimlerin açıklaması şöyle:

“Teşvik ek ödemesi, performansa dayalı ek ödemeden başkaca bir şey değildir”

Uzun süredir yürüttüğümüz mücadele sonrasında Sağlık Bakanlığı, ekonomik haklarımıza yönelik adım atmak zorunda kalmıştır. Ancak düzenlemeler, bizim taleplerimizi değil, yıllardır içinde bulunduğumuz sağlık krizine neden olan politikaların özü korunarak yapılmıştır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının aylardır beklediği ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ 12 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak, 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından, ‘Türkiye’de doktor olmanın anlamı değişti. Bir süredir bitkisel hayatta olan Performans Sistemi’nin fişi çekildi. Sağlık çalışanları için bir reform gerçekleştirildi. Biz, buna Beyaz Reform diyoruz’ söylemleriyle kamuoyuna duyurulan yönetmelik ‘reform’ olarak adlandırılabilecek bir yenilik getirmediği gibi, performans sistemini ortadan kaldırdığını da söylemek güçtür. Emeğimizin karşılığı olan güvenceli tek ödeme yerine ‘temel ek ödeme’ ile ‘teşvik ek ödemesi’nden oluşacak maaşa ‘ek ödeme’ şeklinde ücretlerimiz düzenlenmiştir. Buna göre; temel ek ödeme, sabit ödeme ile taban ödeme toplamından oluşmaktadır. Teşvik ek ödemesi olarak adlandırılan ödeme ise performansa dayalı ek ödemeden başkaca bir şey değildir.

“Yayınlayan yönetmelik, üniversitede çalışan hekimleri kapsamamıştır”

Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile bahsettiğimiz ek ödemeler üzerinden bir gelir artışı sağlanmıştır. Ancak yapılan bu düzenlemeler, öncekiler gibi branşlar, hastaneler, kadrolar arası ciddi eşitsizlikler yaratmaktadır. Yayınlanan yönetmelik, üniversitede çalışan hekimleri Yükseköğretim Kurumu’na bağlı oldukları gerekçesiyle kapsamamıştır. İtirazlarımız sonucunda Yükseköğretim Kurumu’nun da buna yönelik bir çalışma başlattığı ilan edilmiş, fakat hâlâ net bir tarih ilan edilmemiş, aylardır bekleyen bizlere yine belirsiz vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür. Mevcut durum sonucunda Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan hekimler ile üniversite hastanelerinde çalışan hekimler arasında, aynı işi yapmalarına rağmen iki kattan daha fazla gelir farkı oluşmuştur. Bu sorunun en kısa sürede çözülmemesi halinde Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda üniversitelerin tercih edilirliğinin düşeceğini ve şu an çalışmakta olan hekimlerin istifa edeceğini tahmin etmek zor değildir.

“Yönetmelik değişmezse hekimler, halk sağlığını, tıp eğitimini önceleyen bölümleri tercih etmeyecek”

Ayrıca getirilen yönetmelik, geleceğin sağlıkçılarını ve bilim insanlarını yetiştiren, tıp fakültesi eğitiminde önemli yeri olan temel tıp bilimleri alanlarında görev yapan öğretim üyeleri ve asistan hekimleri taban katsayısı üzerinden klinik branş hekimlerinden ayırıp ‘gelir getirmeyen hekimler’ olarak dışlayarak onur kırıcı ve kabul edilemez bir durum oluşturmuştur. Performansı ortadan kaldırma iddiasıyla duyurulan yönetmelik gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse belirsiz teşvik uygulamasıyla performans sistemini daha da derinleştirmiştir. Mevcut yönetmelik değişmezse hekimler, önümüzdeki dönemde bilimsel araştırmayı, halk sağlığını, tıp eğitimini önceleyen bölümleri tercih etmeyecek, en çok teşvik kazanabileceği bölümleri tercih edecektir. Branşları ve hekimleri yarışa sokup kârlılık üzerinden ödeme yapan bu sistem yerine, gerçek anlamıyla performansa dayalı olmayan bir sistem talep ediyoruz.

“Yönetmelikle hekimlerin bölünme çabasına prim vermeyeceğiz”

Sürekli görmezden gelinen, sesleri duyulmak istenmeyen yabancı uyruklu asistan hekim kadrolarında çalışmakta olan meslektaşlarımız bütün iyileştirilmelerden muaf tutulmakta, asgari ücretin altında bir maaş almakta, birçoğu sigortasız çalışmaktadır. Aylardır müjde şeklinde duyurulan iyileştirmelerin hayata geçirilmesi konusunda da hâlâ tatmin edici uygulamalar yapılmamıştır. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmamış, güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturulmamış, özlük haklarımızda yeterli iyileştirmeler yapılmamıştır. Gelinen noktada, asistan hekimler olarak, 36 saat mesaiye, beş dakikada hasta bakma dayatmasına, yoğun çalışma koşulları sebebiyle tıpta uzmanlık eğitimine ayrılan sürelerin yetersizliğine, sağlık çalışanlarına yönelik devam eden şiddete karşı ortak mücadele ederken hak ettiğimiz gelir talebimize cevap olduğu iddia eden yeni yönetmelikle hekimlerin bölünme çabasına prim vermeyeceğimizi bildiririz.

“Gerekli çalışmaların YÖK tarafından bir an önce yapılmasını bekliyoruz”

Yönetmelikle birlikte ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği asistan, yan dal asistan ve uzman hekimleri olarak, ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak hepimiz için insanca yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak gerçek ve emekliliğe yansıyan bir ücret artışı talebimizin takipçisi olacağımızı, bununla birlikte asgari ücretin altında ücretlerle çalışan yabancı uyruklu asistan hekim meslektaşlarımızın hakları da dâhil diğer bütün özlük haklarımızı alma yolunda mücadele edeceğimizi, 15 Eylül 2022 tarihine kadar tatmin edici düzenlemeler YÖK/SBA/yabancı uyruklu asistan hekim gibi ayrımlara gidilmeden uygulamaya geçirilmezse bu tarihten sonra Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakma eylemleri dahil hak arayışlarımızı daha gür sesle yapacağımızı bildiririz. Üniversite bünyesinde görevli asistan hekimlerin ek ödemeden yararlanabilmesi için gerekli çalışmaların YÖK tarafından bir an önce yapılmasını bekliyoruz.

İstanbul ve Cerrahpaşa tıp fakültelerinin asistan hekimleri: “Eşit işe eşit ücret istiyoruz”

Yorumlar kapalı.