Erkeklerde idrar kesesinin altında bulunan prostat dokusunun büyümesi, özellikle 50 yaş ve üzerindekilerde sık görülen sağlık sorunlarının başında geliyor. Normalde kestane kadar olan prostatın büyümesi, sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, kesik kesik idrar yapma, gece tuvalete gitmek için uykunun sık bölünmesi ve mesanenin tam boşaltılamadığı hissi gibi çeşitli semptomlara yol açıyor.
Kişinin hayat kalitesini oldukça düşüren BPH’nin tedavisinde ilacın yetersiz kaldığı ve cerrahi müdahalenin gerektiği durumda, ileri lazer teknolojisinin kullanıldığı Holep yöntemi tercih ediliyor.
Holep nasıl uygulanıyor?
Ameliyat esnasında, kameralı özel bir aletle hastanın idrar kanalından girilerek büyüyen prostat dokusu lazer yardımıyla kapsülünden ayrıştırılıp idrar kesesinin içine atılıyor. Burada morselatör adlı aletle parçalanan prostat, vakumlanarak vücut dışına alınıyor.
Anadolu Ajansı (AA) ekibi de İstanbul’daki şehir ve kamu hastaneleri arasında bu teknolojinin kullanıldığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde HoLEP ameliyatını görüntüledi.
Üroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu, Robotik ve Rekonstrüktif Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek ve ekibi, gün içerisinde ve gece sık idrara çıkma gibi şikayetleri olan, mesanesinde yüksek miktarda idrar kalan 59 yaşındaki bir hastayı, bu teknoloji yardımıyla kısa sürede ameliyat ederek, sağlığına kavuşturdu.
Çok büyük prostatlar da lazerle alınabiliyor
AA muhabirinin BPH ve Holep yöntemiyle ilgili sorularını yanıtlayan Şimşek, prostatın kanser ve iyi huylu büyüme şeklinde iki farklı hastalığa neden olabildiğini söyledi.
BPH’nin görülme sıklığının yaş ilerledikçe arttığına dikkati çeken Şimşek, bu nedenle 50 yaş ve üzerindeki erkeklerin mutlaka üroloji uzmanına muayene olması gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, iyi huylu prostat büyümesinin kanserle sıkça karıştırıldığını dile getirerek, fiziki muayene, kan testi ve MR’la prostat kanseri olup olmadığının ayırt edilebileceğini kaydetti.
Biyopsi sonucu temiz çıkan hastalara BPH teşhisi koyarak tedavilerini planladıklarını anlatan Şimşek, “Çok büyük prostatlarda açık ameliyatlar yapılıyordu. Prostat volümü 60-80 cc ve daha altında olanlarda TUR prostat ameliyatı uygulanıyordu. Bu bizim altın standardımızdı. Ama teknolojinin çok ilerlemesi ve lazer teknolojisinin tıpta kullanımının artmasıyla beraber prostat çok büyük ya da küçük olsun artık lazeri çok sık kullanıyoruz. Holep bu lazer teknolojisinin parçalarından biri.” bilgisini verdi.
Tedavide birçok avantaj sunuyor
Şimşek, Holep yönteminin hastaya sağladığı avantajları şöyle sıraladı:
“Çok büyük prostatı olanlar da dahil hastalar açık ameliyat olmuyor. Örneğin, kişi kan sulandırıcı kullanıyordur, baypas geçirmiştir, stent takılmıştır, bunlar gibi açık ameliyatın ya da TUR prostat ameliyatının riskli olduğu olgularda Holep teknolojisini kullanıyoruz. Çünkü kanama inanılmaz az. Prostat dokusunun tamamını çıkartıyoruz, yani arta kalan bir prostat dokusu olmuyor. Daha önce TUR prostat ameliyatlarında prostatın ancak yüzde 50-60’ını, kendimizi çok zorlarsak yüzde 80’ini çıkartabiliyorduk. Ama Holep teknolojisiyle sadece kapsülü bırakıyoruz ve onun dışındaki tüm dokuyu alıyoruz.”
Tekniğin bir diğer yararının ise çıkartılan dokunun patolojiye gönderilebilmesi olduğunu söyleyen Şimşek, başka bir lazer teknolojisinde prostatın buharlaştırıldığını ancak bu yöntemle çıkarttıkları dokuyu ilk önce idrar kesesine attıklarını, sonra patolojiye göndermek üzere tekrar endoskopik olarak çıkarttıklarını aktardı.
Şimşek, Holep yönteminin iyileşme ve taburculuk süreleri açısından da avantajları bulunduğuna değinerek, şöyle konuştu:
“Hasta hastanede bir ya da iki gün kaldıktan sonra taburcu oluyor. Sosyal hayatına daha çabuk adapte oluyor. Prostat ameliyatlarından sonra sonda takıyoruz. Özellikle açık prostat ameliyatı yaptığımızda 1 hafta ila 10 güne kadar sonda kalabiliyor. TUR prostat ameliyatı yaptığımızda 3-4 gün kalıyor. Ama Holep teknolojisinde 1 ya da 2’inci günde eğer hasta kendini iyi hissediyorsa sondasını çekip evine taburcu ediyoruz. Dolayısıyla hastanede kısa kalış süresi, sondanın kalma süresinin daha kısa olması hastalar için çok büyük avantaj. Endoskopik bir yöntem. Herhangi bir yerde yara olmuyor. Dolayısıyla hızlı iyileşme süreci de büyük avantajlarından biri.”
Prof. Dr. Şimşek, prostatın büyüklüğüne göre değişkenlik gösterebilen ameliyat süresinin ortalama yarım saat ile 1,5 saat sürdüğünü aktardı.
Rutin kontrollerin aksatılmaması gerekiyor
Ameliyatta vücutta sadece prostat kapsülü bırakıldığı için hastalarda bir daha adenom dokusu oluşmadığını belirten Şimşek, “Bu nedenle tekrarlama ihtimali yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla iyi huylu prostat büyümesinden dolayı Holep cerrahisi uygulanan hastalarımızda biz tekrarlamaz diyoruz. Ancak hastalarımız muhakkak yıllık üroloji kontrollerine gitsinler. Çünkü prostatın iyi huylu büyümesiyle prostat kanseri bambaşka bir şey. Yıllık PSA’larını yaptırsınlar. Çünkü zamanla bazı şeyler değişebilir.” ifadelerini kullandı.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin üroloji kliniğinde bu tekniğin yanı sıra robotik ve protez cerrahisi, laparoskopik ve endoskopik cerrahiler, taş cerrahisi, rekonstrüktif üroloji ile üretra darlığı cerrahisinin de uygulandığını aktaran Şimşek, yaptıkları işlemleri ve geliştirdikleri teknikleri görmek için yurt dışından misafir doktorların ziyarete geldiklerini, kendileriyle birlikte ameliyatlara girdiklerini dile getirdi.
Yorumlar kapalı.