Sosyal etkileşimleri kolaylaştıran ve öz imgeyi iyileştiren mucizevi ilaç: İçten bir gülümseme

Her yıl ekim ayının ilk cuma günü, "Dünya Gülümseme Günü" olarak kutlanıyor.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gülümsemenin ve mutluluğun evrensel ifadesi “gülen yüz” simgesi, Amerikalı Harvey Ball’ın tasarladığı günden bu yana sayısız kez çoğaltılarak kitlelere dağıtılırken Ball, tasarımının ticarileşmesinin önüne geçemese de gülümsemeyi hatırlatan her ekimin ilk cumasını takvimde işaretledi.

Sarı bir fon üzerine çizilmiş pek de simetrik olmayan kocaman bir “gülen yüz”. Harvey Ball’ın 1963’te bir sigorta şirketinin çalışanlarının moralini artırmak için 10 dakikadan kısa sürede tamamladığı tasarım, bugün her yerde kullanılıyor.

Amerikalı reklam grafikeri Ball, karşılığında 45 dolar aldığı tasarımın telif haklarını üstüne almadı ve ünlenen tasarımının anlamını yitirerek ticarileşmesinden endişe duydu.

Tasarımın anlamını kaybetmesini istemeyen ve dünya çapında herkese gülümsemeyi hatırlatacak bir gün ilan eden Ball, ilki 1999’da düzenlenen Dünya Gülümseme Günü ile tebessümün iyilik getirmesini umut etti.

Ancak “Dünya Gülümseme Günü”, “gülen yüz”ün ticarileşmesine engel olamadı.

Buna karşın, Franklin Loufrani kendine ait olduğunu iddia ettiği tasarımın tüm telif haklarını 1971’de satın aldı ve “The Smiley Company” firmasını kurdu. Oğlu Nicolas Loufrani’nin 1996’da devraldığı firmanın güncel değerinin 500 milyon doların üstünde olduğu tahmin ediliyor.

Gaziantep Karkamış’ta üzerinde “gülen yüz” ifadesi bulunan 3 bin 700 yıllık testi de tasarımın ilk sahibinin asla kesin olarak bilinemeyeceğine işaret ediyor.

Japon telefon firmalarının 1997’de kullanıma sunduğu “gülen yüz” ve diğer semboller, sanal ortamın vazgeçilmez işaretleri haline geldi.

Sosyal medyada duyguları ifade etmek için kullanılan yüzlerce “emoji”den biri olan gülen yüz simgesi anketlere göre, en çok kullanılan ilk 10 emoji arasında bulunuyor.

İnsanlar neden gülümser?

Dişlerin kapalı, dudakların aralık olduğu yüz ifadesi, bazı memelilerde saldırganlık belirtisi bazılarında ise itaat ve geri çekilme anlamı taşıyor.

Cambridge University Press tarafından yayımlanan 2010 tarihli bir çalışmaya göre, insan gülümsemeleri, memnuniyet anlarında ve başarı sırasında sergilenen “keyif”, sosyal niyet ifade eden “yakınlık” ve kontrol, muzırlık, yargılama, kibir anlamı taşıyan “üstünlük” hislerini taşıyabilir.

Fakat altı temel duygudan mutluluğun en açık belirtisi olan içten bir gülümsemenin taklitle öğrenilmediği, 2004 Paralimpik Olimpiyatlarında kazananları arasındaki gören ve görme engelli sporcuların gülümsemelerinin kıyaslandığı 2009 tarihli araştırmada ortaya konuldu.

Söz gelimi, “üstünlük” ve sosyal bağ kurmaya yarayan “yakınlık” gülümsemelerini nerede ve nasıl kullanacağını yaşayarak öğrenen kişi, mutluluğunu ortak bir yöntemle ifade ediyor.

Gülümsemek kaygı seviyesini düşürmeye ve iyilik halini sürdürmeye yardımcı olabilir

Yüz geri bildirim hipotezine göre, bireylerin yüz ifadeleri duygusal tepkilerini doğrudan etkiliyor. Örneğin, gülümseyen insanlar daha mutlu hissederken, asık bir surat hüzünlü hissetmeye neden olabiliyor.

Söz konusu hipoteze göre, yüz ifadeleri bireyin halihazırdaki duygularını anlamasına, vücudunda gülümsemeye neden olan “mutluluk hormonlarının” üretiminin tetiklemesine ve duygusal uyaranı algılamasına yardımcı oluyor.

Hipotezi destekleyen bilim insanları, gülümsemenin kaygı seviyesini düşürmeye ve iyilik halini sürdürmeye yardımcı olabileceğini ifade ediyor.

Sosyal bir durumda gruptan dışlanan kişilerin yüz ifadelerini ve olay sonrasındaki hislerini analiz eden 143 katılımcılı 2019 tarihli bir araştırmada, dışlanan kişilerin gülümsemeye devam ederek duygu durumlarını kontrol altında tutabildiği saptandı.

2022’de 3 bin 800 üzerinde katılımcıyla yapılan ABD merkezli bir araştırmada da “mutlu” yüz ifadelerini taklit eden ve pozitif görsellere bakan kişilerin daha iyi hissettiği kaydedildi.

Bu yıl yapılan 995 katılımcılı bir başka araştırma ise yüz ifadelerinin köklü bir duygu durum değişikliğine neden olmamakla beraber, gülümsemenin daha mutlu hissetmeye yardımcı olmayan kişilerde bile daha iyi hissetmeye önayak olduğunu gösterdi.

Farklı kültürlerde gülümsemenin anlamı

Gülümseyen bireylerin daha mutlu, daha çekici, yetkin ve arkadaş canlısı olduğu evrensel bir algı gibi düşünülebilir. Ancak gülümsemek diğer kültürlerde farklı anlamlara gelebiliyor.

Rusların “nedensiz gülümseme aptallık belirtisidir” atasözü ve Norveç kültüründe tanımadığı birine gülümseyen kişinin “deli” olduğunun düşünülmesi gibi örnekler bunu destekliyor.

2015’te yapılan uluslararası bir çalışmada ise, yolsuzluk ve iç karışıklığın yüksek olduğu bölge insanlarının yabancı gülümsemelerini olumsuz değerlendirme ihtimalinin daha yüksek olduğu ve “yolsuzluğun sosyal tutkal olan gülümsemeyi yozlaştırdığı” sonucuna ulaşıldı.

Plasebo ya da değil, içten bir gülümseme, sosyal etkileşimleri kolaylaştıran ve öz imgeyi iyileştiren “mucizevi ilaç” olarak ifade ediliyor.

Sosyal etkileşimleri kolaylaştıran ve öz imgeyi iyileştiren mucizevi ilaç: İçten bir gülümseme

Yorumlar kapalı.