“İzolasyonu önemsemeyip kalabalık alanlara girenler ‘pişmanım’ diyor”

Tüm uyarılara rağmen kuralların, kısıtlamaların ihlal edildiği düğün, asker uğurlaması, taziye evi ve vaka haberleri geldi.

Kovid-19
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haziran’da başlayan normalleşme sürecinde, tüm uyarılara rağmen Türkiye’nin dört bir yanından kuralların, kısıtlamaların ihlal edildiği düğün, asker uğurlaması, taziye evi ve buralardan yayılan vaka haberleri geldi. Gelmeye de devam ediyor.

Sağlık çalışanlarının AA muhabirine anlattıklarına bakılırsa sosyal mesafe ve maske kuralının önemsenmediği kalabalık organizasyonlara katıldıkları için virüs kapan hastalar pişman oluyor ve bunu gözyaşları içinde dile getiriyor.

Kimi hastalar başta bu durumu kabullenemiyor, kimisi ise hastaneden kaçmak istiyor.

Yoğun bakıma alınanlar, ağlayarak doktorlarına, yakınının düğününe gittiği, dostlarıyla eğlence düzenlediği, askere uğurlama törenlerine katıldığı, misafirliğe gittikleri için hastalandıklarını anlatıyor.

Kendilerine bir şey olmayacağını düşündüğünü belirterek, “Pişmanım” diyor.

Örneklerden biri katıldığı cenaze töreni sonrasında virüs kapan 44 yaşındaki hasta. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde 1.5 ay tedavi gördü.

Restorana yemeğe giden kalabalık altı aileden birinde corona virüsü taşıyan kişiler vardı. Hastalık diğer beş aileye de bulaştı ve hepsi günlerce tedavi gördü.

Beni o alana sokmayın diye çığlık atıyordu

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldıray Çete ekip olarak aylardır cansiperane çalıştıklarını vurgulayarak şunları anlattı:

“Covid-19 alanına almaya çalıştığımız genç bir kadın hasta, sedyeyi ve kapıları tutarak, bağırarak içeriye girmek istemedi. ‘Beni o alana sokmayın, beni öldürmeye çalışıyorlar’ diye çığlık atıyordu. Biz sadece ona yardımcı olduk, testi pozitif çıktı. Kaygısını anlıyoruz ama bizi de riske attı. Bağırması, sedyeden kaçmaya çalışırken onu tutmaya çalışan tüm sağlık çalışanları temas riskine maruz kaldı. Tedavisini yaptık, taburcu ettik. Evde takibini de yaptık. Ekibimi de riske attığı için çok üzüldüm.”

Hastaların önemli bir kısmının sosyal mesafeyi ihlal eden ve insanlarla temas kuranların olduğuna dikkati çeken Çete, hepsinin pişmanlık duyduğunu söyledi.

“Keşke gitmeseydim…”

Hastaların, ailesine bulaştırmış olabileceğinden de endişe duyduğunu anlatan Çete şöyle devam etti: “Testi pozitif çıkan hastanın en büyük pişmanlığı, beş gün önce asker uğurlamasına gitmesi. Testi pozitif çıkınca, ‘Keşke gitmeseydim’ diyor ama iş işten geçmiş. ‘Dün akşam annemlere yemeğe gitmiştim, bulaştırmış olabilir miyim’ diye soranlar var. Hepsinin yüz ifadelerinde pişmanlık var.”

Aynı hastanenin Covid-19 yoğun bakım servisi sorumlusu Prof. Dr. Murat Yılmaz da hastaların en çok yoğun bakıma alındıktan sonra pişmanlık yaşadığını ifade etti.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Dr. Filiz Kızılateş de pişmanlıklarının hastaların sadece sözlerine değil yüzlerine de yansıdığını söyledi.

Yoğun bakımdaki bir hastasının eşini, çocuklarını göremediği için sürekli ağladığını aktaran Kızılateş şöyle konuştu:

Yoğun bakımlarda yatan hastalar gerçekten tedbirlere uymadığı için çok pişman. Yalnızlar, entübe olmadan uyutmuyoruz. Nefes alamamak çok sıkıntı. Rahatsız pozisyonlarda oksijen maskeleriyle çok uzun süre geçirmeleri gerekiyor. 44 yaşındaki hastam, yoğun bakımda bir buçuk ay yattı. Yoğun bakımcıların çabasıyla toparladı. Sürekli ağlıyordu. Bazen eşiyle telefonla görüştürüyordum. Tek pişmanlığı cenazeye gitmiş olmasıydı.”

“İzolasyonu önemsemeyip kalabalık alanlara girenler ‘pişmanım’ diyor”

Yorumlar kapalı.