Uzmanlar sağlıksız bir yaşam tarzı kadar beslenme alışkanlıklarımızın da bizi hasta ettiğini belirtiyor. ‘’Yiyip içtiklerimizi gözden geçirip, doğru tercihler yapmak hayati önem taşır” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, giderek yaygınlaşan beslenme hatalarını şöyle sıraladı:
Bolca işlenmiş gıda tüketmek
Günümüzde doğal gıdaların yerini işlenmiş, hazır, kalorisi bol, kolay tüketilen abur cubur vasfındaki yiyecekler aldı. Bu tür gıdalar, kimyasal işlemden geçerek tatları, renkleri, dokuları değişmiş, radyasyona maruz kalmış, genetiğiyle oynanmış gıdalardır ve içlerindeki sağlığa yararlı vitamin, mineral, lif, fitobesin gibi unsurların büyük bir kısmı da ortadan kalkmıştır. İçinde bol miktarda hayvansal protein, yağ, soya, mısır, buğday, şeker, tuz ve katkı maddeleri bulunan bu işlenmiş rafine gıdaların sağlığa yararlı herhangi bir olumlu etkisinin olmayacağı açıktır. Günümüzde günlük kalorilerin en az yarısı bu sağlığa zararlı paketli işlenmiş gıdalardan elde edilmektedir. Bu da obezite ve kronik hastalıkların en önemli nedenlerinden biridir.
‘Fast food’larla karın doyurmak
Büyük boy hamburger, büyük boy patates kızartması ve bir büyük boy asitli içecek bin 360 kalori içerir. Bunların içinde bol miktarda doymuş yağ, tuz, kafein, karbonhidrat ve ilave şeker vardır. Sıkça bu şekilde bir menüyle beslenmek özellikle çocuklarda obezite ve ciddi hastalıklara kapı aralar.
Yağın miktarını abartmak
Türk mutfağının bir özelliği, yemeklerin çok yağlı hazırlanması ve salatalara bol miktarda yağ dökülmesidir. Yağ, lezzetli olmakla birlikte obezitenin dolayısıyla birçok hastalığın önemli sebeplerindendir. Az yağ ile çiğ veya buharda pişirme yöntemi tercih edilmelidir.
Fazla ve dengesiz yemek
Üç öğün yemek, sürekli atıştırmak sağlığa zararlıdır ve obeziteye yol açar. Kaliteli iki öğün yemek, akşam saat 20.00’den sonra birşey yememek, haftada iki gün kalori miktarını azaltmak çok sağlıklıdır. Saat 20.00’den sonra yemek yendiğinde alınan kaloriler kişiye daha fazla kan şekeri, kolesterol, daha fazla yağ dokusu olarak geri döner, uyku ritmini bozar, obeziteye ve hastalıklara zemin hazırlar. Besinleri birbirleriyle bağdaştırmak önemlidir. Bunun ilk kuralı konsantre hayvansal proteinler ile nişastalı karbonhidratları birlikte tüketmemektir. Günümüzde bu kural tamamen ihmal edilmektedir. Et ve patatesin bir arada tüketildiği hamburger ve kızarmış patates bunun en tipik örneğidir. Hayvansal protein tüketimiyle ilgili ikinci temel kural ise et, süt, süt ürünleri ve yumurta gibi iki değişik hayvansal proteini aynı zamanda tüketmemektir. Meyveler de mutlaka kahvaltı öncesi ve öğün aralarında tüketilmelidir.
Çok fazla hayvansal gıdayla beslenmek
Sağlıklı ve uzun yaşamak için miktar, çeşit ve kalite göz önünde bulundurulduğunda bitkisel gıdalar, hayvansal gıdalara gerek kalmadan sağlık için yeterli olabilir. Çeşitli bitkisel besinleri çok az işleyip, pişirip, tuzlayıp tüketmek sağlığa önemli katkı sağlar. Endüstriyel olarak yetiştirilmiş hayvansal ürünlerin içerisinde bol miktarda doymuş yağ, kolesterol, endüstriyel ve kimyasal toksinler, bol miktarda kalori, çok az vitamin, mineral, lif bulunur. Bu nedenle günlük kalorilerin en fazla yüzde 10 kadarı mümkünse organik hayvansal gıdalardan gelmelidir.
Hızlı yemek
Hızlı yemek ve çiğnememek sindirim problemlerine ve kilo artışına neden olur. Öğünler yavaş ve uzun süre çiğnenerek tüketilmelidir.
Şekere yüklenmek
Günümüzde şekerli yiyecekler dışında şekerli olmayan ama şeker içeren (örneğin ekmek, ketçap, mayonez, salata sosları gibi) yiyeceklerle de bolca şeker tüketilir. Dolayısıyla günlük şeker tüketim miktarı da artar. Bu da, şişmanlatır, karaciğer yağlanmasını, diyabeti, kalp ve damar hastalıklarını tetikler, cildi kırıştırır. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir.
Aşırı sıvı kalori almak
Asitli içeceklerle meyve suları bol miktarda kalori ve fruktoz içerir. Glisemik indeksleri yüksektir, doyma hissi yaratmazlar ve bu yüzden zamanla obeziteye neden olurlar. Dolayısıyla bu tür içeceklerden uzak durulmalı ve meyvenin suyu yerine kendisi tüketilmelidir.
Yorumlar kapalı.